19 Mart 2016 Cumartesi

Okul Öncesinde Şarkı Öğretimi

Birçok çocuk için konuşmak kadar doğal olan şarkı söylemeyi çocuklar konuşmayı öğrendikleri gibi taklit yoluyla öğrenirler (Wolf 1994, Lagoni et al 1999). Müzik ve dilin kökeni aynıdır ve ilk çıkarılan sesler şarkı ve müzikal anlamanın, konuşma ve dilin öncüleridir (Moravcik 2000). Çocuklara bebekliklerinden itibaren ninniler, şarkılar söylenir ve çocukların ninni ve şarkı dinlerken rahatladıkları, çıkardıkları seslerle ve bedenleriyle şarkıya katıldıkları gözlenmektedir. Yürümeye başladıktan sonra el çırparak, dans ederek, asker gibi yürüyerek müziğe eşlik etmektedirler. Çocuklar bildikleri şarkıları söylemekten, kendi kendine yeni şarkılar üretmekten ve yeni şarkılar öğrenmekten çok hoşlanmaktadırlar (Matter 1982, Pautz 1998).
Çocuklara sayılar, renkler, hayvanlar, giyecekler, yiyecekler, taşıtlar, doğa ve doğa olayları, çeşitli duygular, okul gibi birçok konunun öğretiminde şarkılar kullanılmaktadır. Bayramlar, doğum günleri şarkılarla kutlanmaktadır. Çocuğun yaşamında şarkılar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle çocuklara şarkı seçerken çok titiz davranılmalıdır (Hildebrandt 1998).
Çocuklar için şarkı seçerken dikkat edilmesi gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir.
  • Şarkı sözleri sade ve anlaşılır olmalı, hafızada kolay kalmalı.
  • Şarkılar, çocukların günlük yaşamlarıyla ilgili olan konular arasından seçilmelidir.
  • Seçilen şarkılar konularla ilgili kavramları geliştirici, hareketli, zevkli ve eğlendirici nitelikte olmalıdır.
  • Sözleri değiştirilmeye elverişli olan, çocukları yeni sözler bulma ve yaratmaya yönlendiren şarkılara yer verilmelidir.
  • Şarkıların bireysel ya da grup, bireysel/grup söylenebilme özelliği göz önünde bulundurularak farklı özellikte şarkılar seçilmelidir.
  • Şarkı seçerken çocukların yaşları, müziksel gelişim düzeyleri dikkate alınmalıdır.
  • Hareketli, neşeli şarkıların yanı sıra, ninni gibi sakinleştirici şarkılara da yer verilmelidir.
  • Çocukların tamamının isimlerinin geçebileceği şarkılar da öğretilmelidir.
  • Seçilen şarkı çocukların sesine uygun olmalıdır.
  • Şarkının melodisinin tekrarlanabilir bölümlerden oluşmasına, ritminin kolay olmasına dikkat edilmelidir. (Akkaş1993, Wolf 1994).



Çocuk şarkılarının yer aldığı kasetler alınırken, kasetteki şarkıların doğru söylenip söylenmediğine, çocukların sesine uygun olup olmadığına, yetişkin vokallerin kolay dinlenip dinlenilmediğine ve çok karmaşık olmayan enstrümanlarla eşlik edilmiş olmasına dikkat edilmelidir. Çoğu zaman gitar ya da piyano gibi enstrümanlarla eşlik edilmiş olan çocuk şarkılarının tercih edilmesi daha uygundur. Şarkıların sözlerinin çocukların gelişim düzeylerine uygun olması ve farklı konuları içermesine dikkat edilmelidir (Wolf 1994).

Çocuklar için seçilen şarkının öğretiminde dikkat edilmesi gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir:
a) Eğitimci tarafından şarkının adı söylenir ve konusu hakkında kısa bir açıklama yapılır. Şarkı içindeki bilinmeyen kelimelerin anlamları açıklanır. Kelimelerin anlamları açıklanırken, çocukların dikkatini şarkıdan uzaklaştırmayacak şekilde resimler, kuklalar, kısa öyküler kullanılabilir.
b) Şarkı öğrenmeye başlamadan önce nefes çalışmaları yapılabilir.
c) Eğitimci bir müzik aleti çalabiliyorsa, müzik aleti ile şarkıyı birkaç kere çalar ve söyler. Müzik aleti çalamıyorsa, şarkıyı birkaç kere bütünüyle söyler.
d) Şarkı parçalara ayrılarak parçadan bütüne geçiş yapılabileceği gibi, şarkının uzunluğuna ve zorluğuna göre tümüyle öğretim yöntemi de tercih edilebilir. Parçadan bütüne doğru geçiş yaparken, önce şarkı birkaç kere bütünüyle söylenmeli, sonra parça parça söylenmeli, her parçadan sonra baştan öğrenilen kısma kadar tekrar edilmelidir. Fakat bu kadar üzerinde durulmasına çoğu zaman gerek kalmamaktadır. Gün içerisinde etkinlikler arası geçişlerde, kahvaltıya hazırlanırken, uykudan kalkınca şarkının bütünüyle söylenmesi veya farklı günlerde tekrar edilmesi şarkının öğrenilmesini sağlamaktadır.
e) Şarkı eğitimcinin yönetiminde aynı anda başlatılarak, aynı anda bitirilmelidir.
f) Şarkı öğrenildikten sonra eğitimci sesini alçaltarak ön plandan çekilmelidir.
g) Şarkı tamamen öğrenildikten sonra, şarkıya uygun vücut ya da ritim aletleriyle ritim çalışmaları yapılabilir.
h) Şarkıya uygun basit ritmik hareketler, danslar ve rontlar şarkının hafızada kalmasını kolaylaştırır ve çekiciliğini artırır (Ürfioğlu 1989, Akkaş 1993, Wolf 1994, Bal ve Artan 1995, Wilcox and Campbell 1995, Sun ve Seyrek 1998, Richards 1999).

Okul Öncesi Müzik


Şarkı öğretiminde bunların yanı sıra, uygun zamanı ayarlamakta önemlidir. Şarkının özelliğine ve çocukların durumuna göre; günlük planda müzik etkinliği zamanında, iki etkinlik arasındaki geçiş anı, uyku öncesi, yemek öncesi ve sonrası, hikâye öncesi veya geziye giderken en uygun zaman olabilir. En uygun zamanı, ortamı çocuklarla paylaşan eğitimci en doğru şekilde ayarlayabilir (Moravcik 2000)
Bazı çocuklar öğretilen şarkıyı çok kolay öğrenirken, bazıları zorlanabilir. Zorlanan çocuklar da zaman içerisinde tekrar edildikçe öğrenebilirler, bunun için onlara zaman tanımak gerekebilir. Şarkı etkinliğine katılmak istemeyen çocuklar zorlanmamalı, kendi istekleri ile katılmaları beklenmelidir.
Şarkı öğretirken, çocukların hatalarının sürekli düzeltilmeye çalışılması, etkinliğin zevkini kaçırabilir. Hatalı öğrenmeleri düzeltmek için eğlenceli yöntemler bulunmaya çalışılmalıdır.
Hatasız şarkı söyleme, çocuğun bir melodiyi yardımcı olmaksızın tam anlamıyla taklit etme yeteneği anlamındadır. Sekiz yaşa kadar hatasız şarkı söylemenin temelleri oluşur ve şarkı söyleme öğretilebilir bir beceridir (Wolf 1992). Şarkı söylerken çocukların bağırma sesi yerine, şarkı söyleme seslerini kullanmaları hatırlatılmalıdır (Spaeth 1994).
Çocuklar mutlu bir şekilde şarkı öğrenirler. Çocuklar, eski melodiler için yeni sözler ve yeni melodilere eski sözleri uydurmaları veya tamamen kendi şarkılarını bestelemeleri için desteklenmelidir. Yeni bir şarkı oluşturduklarında, öğretmen bu şarkıyı kasete kaydedebilir. Daha sonra bu kasetler çocukların şarkı bestelemedeki gelişimlerini incelemek için kullanılabilir (Wilcox 1994, Mori 1996, Hildebrandt 1998, Turner 1999).

Okul Öncesinde Müzik Merkezi Nasıl Olmalıdır

 MÜZİK KÖŞESİ
Okul öncesi yıllar öğrenmenin en hızlı ve en iyi olduğu dönemdir. Bu nedenle okul
öncesi eğitim kurumlarında eğitimcilerin çocukların seviyelerine göre müzik etkinlikleri ve
müzik köşesi düzenlemeleri gerekmektedir. Çocukların müziğe olan ilgi ve sevgilerini
geliştirerek estetik duyarlılık kazanmalarına olanak tanıyan bir köşe düzenlenmelidir.
Okul öncesi eğitim kurumlarında eğer uygun ortam varsa bir oda, yoksa yine sınıfın
bir köşesi müzik köşesi olarak düzenlenebilmelidir. Duvarlara çeşitli müzik aletlerinin
resimleri yapıştırılabilir. Kenara bir sehpa üzerine teyp ya da pikap gibi bir müzik aleti
konulabilir. Müzik köşesi , çocuğun müziğe yeteneğinin ortaya çıkmasını sağlar.
Ritim aletlerinin yanı sıra keman, mandolin, trampet, mızıka, metalefon, ksilefon
gibi çalgılar da bulunabilir. Bir müzik köşesinde bütün çalgıları bulundurmak mümkün
değildir. Bunların bir kısmı zaman, zaman bu aleti çalan kişi tarafından tanıtılırsa çocuklar
için daha ilgi çekici olabilir.


Müzik köşesi, çok sesli bir köşe olduğu için diğer köşeleri gürültü yönünden rahatsız
etmeyecek bir yere yerleştirilmelidir. Ayrıca bu köşedeki müzik aletlerinin çevreyi rahatsız
etmeden nasıl kullanılması gerektiği çocuklara öğretmen tarafından anlatılmalıdır. Müzik
köşesi sadece bir köşe olarak kalmamalı bütün etkinlikler de bu köşeden yararlanılmalı.Hatta
bu etkinlikler evcilik köşesinden getirilen minderlerle ya da sandalyelerle müzik köşesinde
yapılmalıdır. Beraber şarkı söylerken çeşitli müzik aletleri kullanılmalı ritim sopaları vb.müzik aletleri kullanılarak şarkının ritmine eşlik etmeleri sağlanmalıdır.











Bütün müzik aletlerinin yerleştirileceği bir dolaba bu köşede ihtiyaç vardır. Dolabın
bol raflı ve çocukların boyuna uygun yükseklikte olması gerekmektedir. Bu dolap ve rafların
bir bölümüne çeşitli çocuk şarkı kasetleri, masal kaset ve CD’leri, klasik müzik, folk müzik,
gibi çeşitli müzik kaset ve CD’leri yerleştirilebilir. Radyo, kaset, CD, DVD çalar, gibi
elektronik araçlar ilave edilmelidir.
Serbest zaman faaliyetlerinde çocuklarla beraber çeşitli artık materyallerden yapılan
ritim araçları da burada yerini almalıdır. Önemli olan bir noktada ritim araçlarının çocukların
sayısına uygun olmasıdır.



Müzik Merkezinin Çocuğa Olan Yararları
-Müzik sevgisini, zevkini geliştirir.
-Müzik yeteneğinin ortaya çıkmasını sağlar.
– Bütün gelişimlerine katkısı olur.
-Milli ve kültürel değerleri öğrenir.
-Ses ve kulak eğitimine yardımcı olur, ritim yeteneği gelişir.


 MÜZİK MERKEZİ KULLANILAN MATERYALLER












-Davullar
-Tefler
-Çelik üçgenler                                           
-Marakaslar
-Ziller
-Ksilofonlar                                                    
-Flütler
-Armonikolar
-Kavallar
-Teyp
-Ses kayıt cihazı
-Müzik cd leri (çok çeşitli müzik türlerini içeren cd ler)
-Kulaklıklar Davul
-Piyano
-Ritim sopası
-Ksilofon ve metalefon
-El zili
-Zilli tef
-Şüt
-Gitar
-Marakas
-Gong
-Zımpara blok
-Tahta kaşıklar
-Kastanyetler
-Ritm sopaları

Okul Öncesi Müzikli Hikaye Çalışmaları


                                              

Müzikli hikayeler, seslerin kullanımına uygun olarak hazırlanmış öykülerdir. Bazı müzik aletlerinin veya nesnelerin sesleri doğada var olan seslere benzetilir. Örneğin, hikayede geçen saatin tik-takları ritim sopaları, ksilofon gibi aletlerle veya el ile dizlere vurularak çıkarılabilir (Bal ve Artan 1995).
Çocuklara hikaye öğretmen tarafından anlatılır. Seslerin kullanıldığı bölümlerde bu ses ne ile çıkarılabilir gibi sorular sorularak çocuklardan kullanacakları materyalleri belirlemeleri istenir. Hikayede belirlenen seslere ve rollere göre çocuklara görev dağılımı yapılır. Hikaye bir yandan dramatize edilirken çocuklar uygun yerlerde seçtikleri müzik aleti veya nesneler yardımıyla hikayede geçen sesler çıkarılır. Hikayede seslerin yanı sıra ritim, şarkı, müzik ve hikayenin özünü anlatan kısa cümleler kullanılabilir (Morin 2001). Örneğin; kayıkla bir adaya yolculuk planlanabilir. Hikaye öncesinde konu ile ilgili kısa bir şarkı konuya ısınmayı sağlayabilir. Kürekler belirli bir ritimle çekilebilir. “Ada göründü, bu ada müzik adası!” gibi cümleler çocuklar tarafından söylenebilir. Cümlelerin kızgınlık, şaşkınlık, korku ve sevinç gibi farklı ses tonları ya da hızlı-yavaş olarak ifade edilmesi çocukların sesleri tanımalarına, vurguları doğru kullanmalarına yardımcı olur.
Çocuklara hikaye okunurken, kitaptaki resimleri görme ihtiyacı duydukları, resimler hakkında konuşmaya, şarkı söylemeye ve hikaye ile ilgili ses taklitleri, doğaçlamalar yapmaya istekli oldukları bilinmektedir. “Ali Baba’nın Çiftliği” gibi şarkıları resimlerle süslemek ve ses taklitlerini yapmak çocukların çok fazla ilgisini çekmektedir (Spaeth 1994).
Müzik etkinlerinin oyun yoluyla verilmesi, çocukların bu etkinliklere hoşlanarak ve isteyerek katılmalarını sağlamaktadır. Oyundan aldıkları hazzı yaşamaları ve fazla olan enerjilerini boşaltmaları için müzik etkinlikleri çocuklara fırsatlar sağlamaktadır. Bu etkinliklerin doğru şekilde uygulanmasının çocukların gelişimi üzerinde birçok olumlu etkisinin olduğu bilinmektedir. Çocuklar müzik etkinleri yoluyla farklı deneyimler kazanabilir. Yeteneği olan çocuklar bu etkinler esnasında gözlenerek belirlenebilir, bu yeteneklerini geliştirme fırsatı sağlanabilir ayrıca bu çocukların okul dışında müzik eğitimi almaları için aileler ile görüşülerek çocuklar yönlendirilebilir.

Müzik Etkinliği Uygulama

Müzikli Aktivite Uygulaması Yapma

  Müzikli aktivitenin uygulamasında ilk yapılması gereken uygulamanın yapılacağı yerin seçilmesi ve hazırlanmasıdır. Uygulamanın yapılacağı yerin aktiviteye uygun büyüklükte oluşu, temiz, havadar, tehlike yaratacak durumlardan uzak olması gerekir. Hava uygunsa açık havada; müzik odası varsa müzik odasında uygulama yapılabilir. 

 Müzikli aktivite öncesinde yapılması gereken bir başka şey, etkinlik için araç gereç hazırlığının yapılmasıdır. Öğretmen hazır araç-gerecin yanında etkinlik için başka yapılması gereken varsa örneğin; özel bir maske, taç vs. bunları da önceden hazırlar.
  Öğretmen hem müzik aletini çalmalı, hem de şarkıyı söylemelidir. Bu sebeple flüt eşlik için uygun bir enstrüman değildir.
  Müzik saati başlamadan önce, gerekli araç gereçler uygulama yapılacak yerde, çocukların dikkatini dağıtmayacak, diğer etkinliklere engel olmayacak, ihtiyaç olunca rahatlıkla alınabilecek bir yere konulur
.  Bir başka hazırlık ise çocukların etkinliğe motive edilmesidir. Bunu sınıfın hazırlanması aşamasında onlara da sorumluluk vererek gerçekleştirebiliriz. Sınıfı düzenlerken yapılan etkinliğin ne olduğunu da merak ederler. Böylece ilgileri etkinliğe çekimiş olur.
  Bütün bunlardan sonra sıra etkinliğe gelir. Uygulama sırasında öğretmen yapılacakları sade bir anlatımla açıklar. Ritm çalışması ise, her çocuğa ritm aracı vermeye özen göstererek araçları nasıl kullanacaklarını uygulamalı olarak anlatır. Müzikli dramatizasyonda rol taksimi yapılırken çocukların isteklerini de dikkate almalı, her çocuğa; ağaç, çiçek gibi rollerde olsa mutlaka rol vermeye dikkat etmelidir. Rol düşmeyen çocuklar kenarda seyirci olarak bekletilmektense ağaç, çiçek gibi roller verilerek kendilerini oyunun içinde hissedip aktiviteden zevk almaları sağlanmalıdır. Daha sonra rolleri değiştirilerek her çocuğun oynamasına imkân tanımalıdır. Kırgınlık, kıskançlık gibi olumsuz duygularında yaşanması engellenmiş olacaktır. 
 Şarkı söylemekten, rol almaktan çekinen çocuklar, cesaretlendirilip, teşvik edilmeli; yalnız, kesinlikle zorlanmamalıdır. 
 Öğretmen çocukların gelişim durumunu çok iyi bilmeli ve özel durumu olan çocuklara uygun roller vermelidir. Örneğin; kekemeliği olan bir çocuk şarkı söylerken kekemeliği kaybolabileceğinden solo olarak şarkı söylemeye cesaretlendirilmelidir (Öztürk:2004). 
 Müzik etkinliklerinde de diğer etkinliklerde olduğu gibi daha fazla çocuğa eğitimin gerçekleştirilebilmesi için katılımın fazla olması gerekir. Bu nedenle çocukların aktif olmaları için etkinlik; araç-gereç, çocukların zevk alacakları şarkı vs. ile zenginleştirilmeli, çocuklar teşvik edilmelidir. 



Müzikli Aktiviteler Hazırlama

Plânlama 

“Belirli eğitsel hedeflere ulaşmak için çocuklara hangi müzik etkinliklerinin hangi yöntem ve teknikler, araç ve gereçlerle, nasıl bir ortam ve hangi sürede saptanmasına müzik eğitiminin plânlanması denir(Öztürk:2004). 

Bütün etkinliklerde olduğu gibi müzik etkinliğinin de başarı ile yapılabilmesi için önceden plânlanmış olması gerekir. Plânlama;

  Etkinliğin bir düzen içerisinde yürütülmesine,

  Önceden yapılan bir çalışma olduğu için eğiticinin etkinliğe önceden hazırlanmasına, 
 Eğitim kasıtlı olarak istendik davranış değişikliği olduğuna göre, eğitimin hedefine ulaşmasına; yani eğitimin gerçekleşmesine,
  Zamanı en verimli şekilde kullanmaya,
  Etkinlikler arasında boşluk yaratmadan bu öğrencinin dikkatinin dağılıp, sınıf düzeninin bozulmasına neden olur-etkinliğin devamlılığına,
  Araç-gerecin önceden plânlanmış olmasında,
  Etkinlik sırasında karışıklık, bocalama yaşamadan etkinliğin sürdürülmesine imkân sağlar

 Müzik etkinlikleri şu aşamalar takip edilerek hazırlanır: 

 Bu etkinlikle kazandırılacak hedef ve hedef davranışları belirleme.
  Hedef ve hedef davranışlara uygun müzik etkinliklerini seçme.
  Müzik etkinliklerinin gerçekleştirileceği süreyi (ne kadar zaman ayırılması dikkate alınarak) belirleme.





Araç Gereçleri Hazırlama

 Müzik etkinliklerinin ilgi çekici olabilmesi ve amacına ulaşabilmesi için araç gereç yönünden de arşivin zengin olması gerekir. Öğretmen, müzik ve ses dinletme çalışmaları için CD, kaset ve bunları çalabileceği kaset ve CD çalar, çeşitli ve çok sayıda ritm araçları, enstrumanlar, yaratıcı dans ve müzikli dramatizasyonda kullanılacak kostüm ve aksesuar, müzik cihazı ve ses düzeni, şarkı öğretimi için de çeşitli şarkılardan oluşan müzik albümü hazırlamalıdır. Öğretmenin bu araçları önceden temin etmesi, varolan araçların bakımını, onarımını yapması veya yaptırması, eksikleri tamamlaması gerekir. 










Okul Öncesinde Dans Çalışmaları


                                
                                            
 Hareket ve Dans Çalışmaları
Hem çocuklar hem de yetişkinler için doğal bir süreç olan müzik eşliğinde hareket etme, çağlardan beri insanlar kutlama ve matem törenlerinde bir araya geldikçe gelişmiştir (Hohmann and Weikart 2000).
Yaratıcı hareket ve dans için müzik özenle seçilmelidir. Müzik seçiminde, temponun aşırı yavaş ya da hızlı olmamasına, ritmin çok değişken olmamasına dikkat edilmelidir. Seçilen müziğin sözlü olması, çocukların sözleri dinlemesine ve sözlere göre hareket etmesine neden olabilir. Yaratıcı dans ve harekette amaç çocukların hissettikleri gibi, özgürce, yaratıcı bir şekilde hareket üretmelerini sağlamaktır. Bu çalışmalar uygun büyüklükteki ortamlarda gerçekleştirilmeli ve etkinlik öncesinde çocukların müzikteki ritmi ayırt etmeleri için kısa bir ısınma çalışması yapılmalıdır. Çocuklar müziğin ritmine, temposuna ve kendi düşüncelerine göre dans ederken, onlara yardımcı olabilecek, kurdele, eşarp, balon gibi materyallerin sunulması yaratıcılıklarını destekleyebilir (Strickland 2001).
Müziğe göre kimi zaman yerde uçuşan yapraklar, kimi zaman yeni filizlenen ve gökyüzüne ulaşmaya çalışan sarmaşıklar konu olarak seçilebilir. Müziğin ritmine göre öğretmen bazen sözel yönlendirmelerle çocukların dikkatini müzik üzerinde yoğunlaştırmalarına yardımcı olabilir bazen de müzikle birlikte çocukların bütün vücutlarını kullanmaları sağlanabilir (Dinçer 1992). Ayrıca çocuklara müzik dinletilerek, kendi hayal güçlerini ve fikirlerini kullanarak hareket etmeleri istenebilir. Çocuk kendi hayaline göre, müziğe uygun olarak, bir hırsız gibi yürüyebilir ya da sinsice avına yaklaşan bir tilki gibi davranabilir (Mori 1996). Çocuklarla serbest dans çalışmaları yapılacağı gibi, kurallı dans çalışmaları da yapılabilir. Çocuklar her ikisinden de hoşlanmaktadır (Pautz 1998).
Yaratıcı dans, vücut aracılığıyla kişinin yaratıcılığını kullanarak duygu ve düşüncelerini anlatma sanatıdır. Yaratıcı dans, rekabetin, zorlamanın olmadığı bir etkinliktir, fiziksel beceri ve estetik anlayışını geliştirirken, bireysel farklılıkları da ortaya çıkarır (MacDonald 1991).
Bale, tap dans (ayak uçlarını ve topukları yere vurarak yapılan bir dans) gibi geleneksel danslar okulöncesi dönem çocukları için çok uygun danslar değildir. Bazı basit basamakları öğrenseler de, bu dönemde çocukların ihtiyaçları daha farklıdır. Küçük çocukların ihtiyaç duyduğu, yaratıcı dans ve harekettir. Yaratıcı dans ve hareket sadece hareketleri içermez, hareketin farkında olmayı, duyuları ve estetik tecrübeyi de içerir (Stinson 1989).
Ritson (1986) göre yaratıcı dans öğretiminde yönergeleri alma, taklit etme, durum belirleme, birleştirme, yaratma süreçleri olmak üzere beş süreç bulunmaktadır.

Ritim Çalışmaları


Ritim Çalışmaları 

Bir temponun düzenli bir şekilde tekrarı olan ritim, müziğin nabzını hissetme yada zamanlama (keep time) yapabilme yeteneği şeklinde tanımlanmaktadır (Wolf 1992, Lagoni et al 1999).
Kulak eğitiminin en önemli öğesi olan ritim, her insanın doğumuyla birlikte getirdiği bir duygu olup çevremizde mevcut olan bir doğa olayıdır. Kalbinizin atışında, yürüyüş temposunda, saatin tik-taklarında, konuşmada, nefes alıp vermede, dağlardan akan derelerde hep ritim bulunmaktadır (Ürfioğlu 1989).
Ritim eğitiminde amaç, şarkı eğitiminde de olduğu gibi, çocuğa sadece belirli ritim kalıplarını öğretmek değildir. Çocuklara ritim duygusunu ve bedensel yeteneklerini geliştirme, mutlu olmasını sağlama, olumlu bir kişilik geliştirerek, kendi kendisini kontrol etmesine yardımcı olmaktır. Ritim eğitimiyle, çocukta gelişen ritim duygusu güven duygusunun gelişimine katkıda bulunacağı gibi, denge, dikkat, tepki, büyük ve küçük kaslarının gelişimine de katkıda bulunur. Böylece ritim, çocuğun el, kol, ayak, baş, göz ve beden gibi vücut organları arasında koordinasyon sağlanmasına, hareketlerinde çeviklik ve incelik kazanmasına yardımcı olmaktadır (Sun ve Seyrek 1998).
 Çocuklara ritim eğitimi verilirken basitten zora doğru bir yol izlenmeli, hareket, ses, şarkıya eşlik, müzikle ritmik hareketler yoluyla verilmeye çalışılmalıdır. Başlangıçta diğer kişilerden bağımsız bir şekilde duyularıyla hareket eden çocukların, bu bağımsız davranışları, müziksel algıda, ritim tutmanın ilk adımı olarak kabul edilmektedir. Daha sonra ise çocuklar grup içerisinde, gruba uyum sağlayarak ritim tutabilmektedirler. Çocukların ritim yeteneğini geliştirmek için deneyimlerini artıracak etkinliklerin sağlanması, ritim yeteneğinin gelişimini hızlandırmaktadır.
Ritim yeteneğinin geliştirilmesinde, davul ritmi ile asker gibi bir sırada yürüme, elleriyle dizlerine vurarak eş zamanlı bir şekilde tempo tutma çalışmaları yapılabilir. Ritim, şarkılar, tekerlemeler ya da temposu belirgin olan bir müzikle ulaşılması kolay olan bir yetenektir (Wolf 1992).

Peters (1989), ritim çalışmalarında çocukların kendi vücutlarının, daha sonra basit vurmalı çalgıların kullanılmasını önermektedir. Çocuklarla çalışırken öncelikle kendi isimlerinin, daha sonra yakın çevresindeki bireylerin, hayvanların ve meyvelerin isimlerinin ritminin tutulması gerektiği vurgulanmaktadır. Ritim tutma çalışmalarının el çırpma, yürüme gibi basit hareketlerle başlaması, daha sonra basit ritmik çocuk şarkılarına geçilmesi önerilmektedir.